Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
BİR ÇAPULCU SİZE NASIL SALDIRIR İŞTE BÖYLE
#1
Bug 
Kalradya’nın savaşla yoğrulmuş topraklarında herkes bir ad bırakır; kimi kılıcının keskinliğiyle, kimi de kaçışının hızıyla…
Ahmet ise ne yazık ki ikinci grupta yer edinmiş durumda.
Oyuna yeni adım attığım günlerde, kendini “büyük savaşçı” sanarak gölgeden yağma atmakta üstündü.
Ne var ki işler tersine döndüğünde, savaş meydanında gösterdiği şey cesaret değil, yalnızca telaş ve panik oldu.
Köyünü yağmalayıp kalesini aldığım anda ortalığı tehdit mesajlarıyla doldurması, ardından arkasına saklandığı klan üyesini üzerime sürmesi, onun savaşçı değil, başkasının gölgesine sığınan biri olduğunu kanıtladı. Güvendiği o kişi bile saldırısında başarısız olunca bu kez kendisi bozgun süresi biter bitmez gece vakti üstüme çullandı.
Ama ne saldırı…
Bir savaşçı hırsıyla değil, yenilgiden doğan öfke ve çaresizlikle üst üste atılan sonuçsuz darbeler.
Ve kalesi?

Bir savaşçı bir kaleyi kuşatır, alır veya çekilir.
Ama Ahmet?
Her yenilgiden sonra geri dönüp, “Bu sefer olacak!” diye diye kale kapılarını aşındırdı.
Kale değil, sanki umut kapısı kuşatıyordu.
Dokuzuncu denemesinde zorla geri alabildi.
O an Kalradya’nın rüzgârı bile utanıp yön değiştirdi.

Bu, savaş taktiği değil, çaresiz bir dövüşçünün son çırpınışıdır.
Bu yazı bir şikâyet değil, bir tespittir:
Savaş meydanında kılıç sallamak başka şeydir, gölge arkasında savaşçı taklidi yapmak başka.


Ve Ahmet, bil ki:
Benimle savaşmak kale almak değil, irade alabilmektir.
Sen kalemi dokuzuncu denemede aldın ama iradeni ilk savaşta kaybettin.
Benden bu kadar.
Kalradya’nın diğer lordlarına tavsiyem:
Eğer bir gün Ahmet sizi tehdit mesajlarıyla boğarsa, korkmayın.
Bu sadece onun en güçlü silahı: sözler ve korkak gibi arkasına sığındığı insanlar sözlerinden korkmayın çünkü savaş meydanında işine pek yaramıyor.

BU VASAT SALDIRILARI MERAK EDENLER İÇİN SALDIRILAR EKTEDİR
                   

Vizima[attachment=62 yazdı:                 pid='980' dateline='1765212457']

Kalradya’nın savaşla yoğrulmuş topraklarında herkes bir ad bırakır; kimi kılıcının keskinliğiyle, kimi de kaçışının hızıyla…
Ahmet ise ne yazık ki ikinci grupta yer edinmiş durumda.
Oyuna yeni adım attığım günlerde, kendini “büyük savaşçı” sanarak gölgeden yağma atmakta üstündü.
Ne var ki işler tersine döndüğünde, savaş meydanında gösterdiği şey cesaret değil, yalnızca telaş ve panik oldu.
Köyünü yağmalayıp kalesini aldığım anda ortalığı tehdit mesajlarıyla doldurması, ardından arkasına saklandığı klan üyesini üzerime sürmesi, onun savaşçı değil, başkasının gölgesine sığınan biri olduğunu kanıtladı. Güvendiği o kişi bile saldırısında başarısız olunca bu kez kendisi bozgun süresi biter bitmez gece vakti üstüme çullandı.
Ama ne saldırı…
Bir savaşçı hırsıyla değil, yenilgiden doğan öfke ve çaresizlikle üst üste atılan sonuçsuz darbeler.
Ve kalesi?

Bir savaşçı bir kaleyi kuşatır, alır veya çekilir.
Ama Ahmet?
Her yenilgiden sonra geri dönüp, “Bu sefer olacak!” diye diye kale kapılarını aşındırdı.
Kale değil, sanki umut kapısı kuşatıyordu.
Dokuzuncu denemesinde zorla geri alabildi.
O an Kalradya’nın rüzgârı bile utanıp yön değiştirdi.

Bu, savaş taktiği değil, çaresiz bir dövüşçünün son çırpınışıdır.
Bu yazı bir şikâyet değil, bir tespittir:
Savaş meydanında kılıç sallamak başka şeydir, gölge arkasında savaşçı taklidi yapmak başka.


Ve Ahmet, bil ki:
Benimle savaşmak kale almak değil, irade alabilmektir.
Sen kalemi dokuzuncu denemede aldın ama iradeni ilk savaşta kaybettin.
Benden bu kadar.
Kalradya’nın diğer lordlarına tavsiyem:
Eğer bir gün Ahmet sizi tehdit mesajlarıyla boğarsa, korkmayın.
Bu sadece onun en güçlü silahı: sözler ve korkak gibi arkasına sığındığı insanlar sözlerinden korkmayın çünkü savaş meydanında işine pek yaramıyor.

BU VASAT SALDIRILARI MERAK EDENLER İÇİN SALDIRILAR EKTEDİR

Ve şimdi…

Buradan, tüm Kalradya topraklarına duyuruyorum:

⚔️ Ben seni yeniden çağırıyorum, Ahmet.

Kalenin taşları daha soğumadı.
Kılıcım paslanmadı.
Atım ahırda huzursuz.

Bu yüzden sesleniyorum:

Benimle savaşmaya cesaretin varsa, gölgelerden çık.

Mesajdan değil, meydandan konuş.
Klanından değil, kendi bileğinden güç al.
Kale kapısına adım attığında, bu sefer geri dönüşün olmayacak.


Ek Dosyalar Ekran Görüntüleri
   
Bul
Cevapla

#2
ALLAHIN ASLANI GAFFARDAN SONRA SEN ALNINDAN ÖPÜYORUM ☠️
Bul
Cevapla

#3
(Dün:21:37)NOWK yazdı: ALLAHIN ASLANI GAFFARDAN SONRA SEN ALNINDAN ÖPÜYORUM ☠️

Bu haklı davamda beni desteklediğiniz için teşekkürler dostlarım
Bul
Cevapla

#4
vizima
Bul
Cevapla



Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi

Calradia Online © 2019-2025